D Vitamini Eksikliği

D Vitamini Eksikliği

                                                        D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ                                  

D VİTAMİNİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR!

Toplumdaki birçok birey çok iyi beslenmelerine karşın, kanlarındaki D vitamini düzeylerinin düşük olduğunu belirtmektedir. Bu durumun iki nedeni bulunmaktadır:

Birincisi D vitamininin romatoid artrit, kanser, astım, diyabet gibi kronik hastalıklarla ilişkisi olduğuna dair bilgiler olduğu için, rutin sağlık taramalarında kanda D vitamini değerlendirmesi de yapılmaya başlanmıştır. Oysa D vitamini uzun yıllar boyunca, sadece kemik gelişimi ile ilişkisi olan bir vitamin olarak değerlendirilmekteydi. D vitamini değerlendirmesinin rutin testler içerisinde yer alması ile bireyler D vitamini ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmuşlardır.

 

Bireylerin iyi beslendiklerini düşünmelerine karşılık, D vitamini düzeylerinin düşük çıkmasının ikinci nedeni ise, D vitamini kaynakları hakkındaki bilgi eksikliğidir. Yağlı balıkların dışında hiçbir besin kaynağı, normalin üzerinde tüketilmiş olsa bile, D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Morina balığı yağı ile somon, sardalya gibi yağlı balıklar en iyi kaynaklardır. Haftada 3-4 kez yağlı balık yemek yetişkin bireyin gereksinmesini karşılayabilir. Süt, yumurta, karaciğer gibi besinlerin normal tüketimiyle D vitamini gereksinmesi karşılanamaz. Birçok ülkede süt, D vitaminiyle zenginleştirilmiştir. Ülkemizde henüz böyle bir uygulama yoktur.

 

Fazla güneşlenme ile vücutta daha fazla D vitamini oluşacağına dair bazı inanışlar bulunmaktadır. Ancak aşırı güneşlenme ile D vitamini etkinliği göstermeyen lumisterol, taçesterol, suprasterol gibi D vitamini aktivitesi göstermeyen bazı bileşikler oluşur. Ayrıca güneşle uzun süre temas eden insanda da D vitamini toksisitesi görülmez. Yaşlı kişilerde cildin ince olması ve deri altı yağ tabakasının az olması nedeniyle, güneşlenmeyle D vitamini oluşumu daha azdır.

Ayrıca güneş ışınlarının dik veya eğik gelmesi D vitamini sentezini etkilemektedir. Ülkemizde güneş ışınlarının eğik geldiği Kasım-Nisan ayları arasında güneşlenmenin etkisi çok azdır. Atmosferdeki ozon tabakası ultraviyole ışınlarını tutar. Güneşin eğik geldiği sabah ve akşam saatleri ve kış günlerinde ozon, ışınları tuttuğundan D vitamini oluşumu azalır. Bu nedenle kuzey ülkelerinde yılın 4-6 ayında güneşlenme sırasında D vitamini oluşmaz.

 

 

D VİTAMİNİ KAYNAKLARI:

D vitamininin temel iki formu vardır: Vitamin D2 (ergokalsiferol), ergosterolün ultraviyole B ışını ürünü olarak bitkilerde bulunur. Vitamin D3 ise dehidrokolesterolden kaynaklanır ve previtamin D3 içinden ultraviyole B ışını geçtikten sonra oluşan üründür. Vitamin D3 ya insan epidermisinde sentezlenmiş olabilir, ya da balık yağı, zenginleştirilmiş besinler ya da suplementlerden alınır. Aslında vitamin D hem D2 hem de D3’ü ifade eder. (2)

Vitamin D’nin diyetle alımı ise sınırlıdır. Diyette D vitamini en fazla somon, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar ve yumurta sarısında bulunmaktadır. D vitamini diyetle, bitkilerde bulunan ergokalsiferol (D2 vitamini) ve hayvan dokularında bulunan kolekalsiferol (D3 vitamini) olmak üzere iki şekilde alınır. Diyetle alınan vitamin D2 ve vitamin D3 formları ince bağırsaklar tarafından emildikten sonra, şilomikronlar ile birleşip lenfatik sisteme oradan da venöz dolaşıma katılmaktadır.

 

Diyetle alınan veya endojen olarak (vücut içerisinde) sentezlenen vitamin D2 veya vitamin D3 yağ hücrelerinde depo edilir ve gerektiğinde dolaşıma salınır.

 

GÜNEŞ IŞINI VE D VİTAMİNİ:

D vitamini gereksinmesini karşılamak için en iyi kaynak güneş ışınlarıdır. Ancak bazı durumlarda D vitamini sentezi yeterince gerçekleşememektedir. Derinin hafif pembeleşmesine yetecek süre güneşlenmeyle (15-30 dk) ağızdan alınan 2000 IU D vitaminine eşit miktarda D vitamini oluşabilir

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ HANGİ DURUMLARDA GÖRÜLÜR?

Güneşin dik geldiği yaz aylarında saat 10.00-16.00 arasında güneşlenme deri kanserleri oluşum riskini arttırmaktadır. Bu nedenle insanlar koruyucu kullanmaktadır. Koruyucu kullanılan ciltte D vitamini oluşumu azalmaktadır. Cam güneş ışınlarını kırdığı için, evde can arkasında güneşlenme D vitamini oluşumunu engellemektedir. Kapalı giyim tarzı nedeniyle özellikle kadınlarda D vitamini oluşumu daha az olabilmektedir. Kapalı alanlarda çalışan, gün içerisinde dışarıya çıkmayan insanlarda (ev içinde veya ofiste) D vitamini oluşumu azalmaktadır. Koyu tenli insanlarda, açık tenlilere göre D vitamini oluşumu daha azdır. Hava kirliliği D vitamini oluşumunu azaltır. Obez bireylerde D vitamini yeterince oluşamaz, bu bireylerde D vitamini gereksinmesi daha fazladır.

Vitamin D Eksikliği İçin Risk Faktörler:

Çevresel ve kültürel faktörler D vitamini değişikliğinde farklı rol oynarlar:

1. İklimsel Faktörler: Güneşi az gören kuzey ülkeleri

2. Giyinme şekilleri: Kara çarşaf giyen orta Asya kadınları

3. Güneşten korunma metotları

 4. Aşırı korunaklı yenidoğanlar

 

Vitamin D’nin sentez, absorbsiyon ve metabolizmasını etkileyen çok sayıda biyolojik faktör vardır:

 1. Cildin pigmentasyonu

2. Genetik çeşitlilik

 3. Yaşlılık

4. Kronik Böbrek Hastalığı

5. Yağ Malabsorbsiyon Sendromları

6. İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları

7. Obezite

8. Magnezyum eksikliği

GÜNLÜK D VİTAMİNİ GEREKSİNMESİ:

Vücudun D vitamini düzeyini en iyi gösteren parametre karaciğerde depolanan 25-hidroksi kolekalsiferol (kalsidiol)’dür. Normal değerler 30-110 ng/mL kabul edilir. En aktif D vitamini olan 1,25-dihidroksikolekalsiferol (kalsitriol) ise D vitamini deposunu göstermez. T.C Sağlık Bakanlığı 1 yaşına kadar günde 400 İÜ D vitamini verilmesini önermektedir.

D vitamini eksikliğinin önlenmesi için: 1 yaş altı bebeklere günde 400 IU/gün; 1-70 yaş arası 600 IU/gün; 70 yaş üzeri 800 IU/gün vitamin D verilmelidir. Ek hastalıklarda bu doz yükseltilmelidir.

D vitamini eksikliğinin tedavisi için: Çocuklarda 2000IU/gün veya haftada bir kez 50.000 IU (6 hafta); Erişkinlerde 6000 IU/gün veya haftada 1 kez 50.000 IU (8 hafta); Sistemik hastalıklar varlığında 6000-10.000 IU/gün ve duruma göre fazlası önerilmektedir.

D Vitamini Zehirlenmesi:

25(OH)D 150 ng/ml üstünde olduğunda vitamin D zehirlenmesi görülmektedir. Ancak çok nadirdir. Bebeklerde D vitamininin günde 40.000IU 1-4 ay kullanımı, erişkinlerde ise günde 100.000 IU birkaç ay kullanımı sonrasında vitamin D zehirlenmesi görülebilmektedir. Bu hastalarda iştahsızlık, kusma, baş ağrısı, aritmi, HT, poliüri, hiperkalsemi, hiperfosfatemi, hiperkalsiüri damar kalsifikasyonu, nefrokalsinoz, böbrek yetmezliği gelişebilmektedir.

Etiketler: D Vitamini Eksikliği
Şubat 28, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR